İçindekiler

Hamilelikte Yaşanan Sorunlar

Hamilelik, hayatınızın en unutulmaz ve heyecan verici dönemleri arasında yer alır. Ne var ki bu süreç, her zaman beklenildiği kadar sorunsuz geçmeyebilir. Pek çok kadın, hamilelik boyunca çeşitli sağlık problemleriyle karşılaşır. Hamilelikte yaşanan sağlık sorunlarının önemli bir bölümü, gebeliğin vücudunuzda oluşturduğu doğal değişimlerden kaynaklanır ve çeşitli tedbir ve çözüm yöntemleri ile kolayca giderilebilir. Önemli olan nokta, bu sağlık problemlerine önceden hazırlıklı olmanız ve hangi durumda ne yapacağınızı bilmenizdir. Hamileliğiniz boyunca yaşayabileceğiniz çeşitli sorunları, bu sorunların sebeplerini ve sağlığınıza kavuşmak için uygulayabileceğiniz yöntemleri sizin için bir araya getirdik. Aşağıdaki noktalara dikkat ederek daha sağlıklı ve keyifli bir hamilelik süreci yaşayabilir ve karşılaşacağınız problemleri kısa sürede çözüme kavuşturabilirsiniz.

Hamilelikte Kasık Ağrıları

Hamile kaldığınızda fark edeceğiniz en önemli gerçeklerden biri şudur: Hamilelikte karşılaşacağınız kaçınılmaz durumlar vardır ve kasık ağrıları onlardan biridir. Hamileliğin vücudunuzda sebep olacağı anatomik değişimler ve hormonsal farklılıklar, vücudunuzun çeşitli noktalarında belirgin etkilere yol açar. Bu noktalardan biri de kasıklardır. Kasık ağrıları, hamileliğin ilk günlerinden itibaren yaşanabilen en yaygın sağlık sorunları arasındadır. Hamileliğin ilk günlerinde yaşanan kasık ağrıları, ağırlıklı olarak fetüsün anne karnına yerleşme çabasından kaynaklanır.

Hamileliğiniz ilerledikçe karnınızdaki bebek de büyür ve vücudunuza baskı uygulamaya başlar. Özellikle dördüncü ve beşinci aydan itibaren karşılaşabileceğiniz kasık ağrılarının temel sebebi de fetüs ağırlığının vücudunuza uyguladığı bu baskıdır. Bir diğer deyişle kasık ağrılarının büyük bir bölümü, hamileliğin doğal bir getirisi olarak kabul edilir ve ciddi bir sağlık sorunu olarak değerlendirilmez. Yine de bu durum, hamileyken kasık ağrılarına mahkum olduğunuz anlamına gelmez.

Hamilelikte Kasık Ağrılarına Ne İyi Gelir?

Bol bol dinlenerek, üçüncü aydan itibaren hamilelere özel spor programları uygulayarak kasık ağrılarını kontrol altına alabilirsiniz. Kasık ağrılarını gidermek için dinlenirken belinizi ve bacaklarınızı ortopedik yastıklarla desteklemeniz ve bir saatten daha uzun süre ayakta kalmamaya özen göstermeniz de önerilir.

Dengeli beslenme de kasık ağrılarını giderme konusunda başvurabileceğiniz bir diğer yöntemdir. Hamilelik boyunca gereğinden fazla kilo almanız, vücudunuza binen yükü artırır ve size ağrı olarak geri döner. Bu sebeple kilonuzu doktor gözetiminde kontrol etmeniz, kasıklar başta olmak üzere vücudunuzun pek çok noktasındaki ağrıları ortadan kaldırmanıza yardımcı olur.  

Hamilelikte Karında Ağrı

Karın ağrısı, hamileliğin her döneminde yaşayabileceğiniz sorunlardan biridir ve sanılanın aksine genellikle korkutucu bir durumun habercisi değildir. Bebeğin tutunduğu bölgede hissedilen ağrılar, çoğunlukla anne adaylarını paniğe sevk eder ve ağrıların yaşamsal bir krize işaret ettiği düşünülür. Oysa karın ağrıları; kanama, yüksek ateş ve akıntı gibi sorunlarla birlikte gözlemlenmediği sürece basit sağlık problemlerinden kaynaklanır. Hamilelik boyunca hissedilen karın ağrılarının en yaygın sebebi ise sindirim sorunlarıdır.

Gebelik, hem hormon dengenizi değiştirmesi hem de midenize ve bağırsaklarınıza baskı uygulaması sebebiyle sindirim organlarınızın çalışma şeklini olumsuz yönde etkiler. Ağırlıklı olarak kabızlığa yol açan hamilelik, karın bölgesinde şiddetli ağrılara yol açar. Bu ağrılar, kimi zaman yüksek şiddetleri sebebiyle doğum sancısıyla dahi karıştırılabilir.

Hamilelikte Karın Ağrısına Ne İyi Gelir?

Hamilelikte şiddetli karın ağrıları yaşamamak için sindiriminizi rahatlatacak gıdaları tercih edebilirsiniz. Ağırlıklı olarak lifli ve yapraklı gıdaları tercih ederek sindiriminizi hızlandırabilirsiniz. Dilerseniz doktorunuzla konuşarak yulaf ezmesi, keten tohumu gibi ek gıdalardan da yararlanabilirsiniz.

Su tüketiminizi artırmanız da midenizi ve bağırsaklarınızı yumuşatır ve sindiriminizi rahatlatır. Bu süreçte hazmı zor yiyeceklerden kaçınmanız da büyük önem taşır. Yağlı, hamurlu, baharatlı gıdalardan ve gazlı içeceklerden uzak durarak kabızlık problemini çözebilirsiniz. Düzenli olarak hareket etmeniz, her gün 20 ila 30 dakika boyunca yürüyüş yapmanız da sindiriminizi kolaylaştıracak ve karın ağrılarınızı giderecek yöntemler arasında kabul edilir.

Hamilelikte Mide Yanması

Mide yanması, hamilelikte yaşanan en yaygın sindirim sistemi sorunları arasında ilk sıralarda yer alır. Gebelik süresi boyunca yaşayabileceğiniz mide yanması problemlerinin iki temel sebebi vardır. Birincisi vücudunuzda artan hormon salgısı, ikincisi ise sindirim sisteminizin geliştirdiği hassasiyettir. Vücudunuzdaki hormon seviyesini denetim altında tutmak için doktorunuza danışabilir ve gerekli testlerin yapılmasını talep edebilirsiniz.

Hormon Seviyesine Bağlı Mide Yanması

Hormon testleri sonrasında takviye kullanıp kullanmayacağınız bilgisini de yine doktorunuzdan edinebilirsiniz. Sindirim sorunları sebebiyle yaşanan mide yanmalarını ise düzenli bir beslenme programı uygulayarak hafifletebilirsiniz. Mide yanmasını geçirmek için bol bol sebze ve meyve tüketebilir, ayrıca süt ürünlerine de ağırlık verebilirsiniz. Eğer laktoz intoleransınız varsa, bu durum da hamilelikte mide yanması yaşama ihtimalinizi artırabilir. Bu sebeple hamileliğiniz boyunca laktozsuz süt çeşitlerini tercih edebilir ve sindiriminizi rahatlatabilirsiniz.

Sindirim Problemlerine Bağlı Mide Yanması

Mide yanmasını tetikleyen unsurlar arasında baharatlı, yağlı, acı ve hamurlu gıdalar da bulunur. Özellikle mayalanmış hamurdan yapılmış yiyecekler, hassas bir mideye sahip kadınlar için gebelik süresi boyunca büyük sindirim sorunlarına yol açabilir. Bu tarzdaki yiyeceklerden uzak durarak midenize binen yükü hafifletebilir ve mide yanmalarını önemli ölçüde azaltabilirsiniz.

Hamilelikte İshal

Gebelik süresi boyunca yaşayabileceğiniz sindirim sistemi sıkıntıları arasında ishal de bulunur. Ağırlıklı olarak vücuttaki hormon salınımı dengesinin değişiminden kaynaklanan ishal, hamilelikte kullanacağınız folik asit, demir, multivitamin gibi takviyeler tarafından da tetiklenebilir. Hamilelik sürecinde yaşanan ishal, sizi güçsüz bırakabilir ve zaten yeni bir organizmaya hayat vermekle yorgun düşen vücudunuzu daha da zayıf bir hâle getirebilir. Bu nedenle de hamilelikte ishal olmaktan kesinlikle kaçınmanız ve ishalle karşılaşmanız durumunda derhal çözüm yollarına gitmeniz büyük önem taşır.

Hamilelikte İshal Önlenebilir mi?

İshal oluşumunu önlemenin başlıca yolu, sindirim sisteminizde problem oluşturabilecek yiyecek ve içeceklerden kaçınmaktır. Özellikle dondurma, soğuk içecek gibi midenizi üşütebilecek yiyecek ve içeceklerin tüketimini azaltmanız, karnınızı daima sıcak ve yumuşak tutmanız büyük önem taşır. İshal problemi gerçekleştikten sonra ise doğru bir beslenme programı tercih etmeniz tavsiye edilir. Hamilelikte yaşanan ishal problemini gidermek için haşlanmış patates, haşlanmış havuç, pirinç lapası gibi gıdalara yönelmenizde yarar bulunur. Bu tarzdaki yiyecekler, hem midenizi rahatlatıp mide asidi seviyenizi düşürür hem de ishal oluşumunu azaltarak vücudunuzun güçsüz düşmesine engel olur.

Bir gün boyunca düzelme göstermeyen ishal ise çeşitli enfeksiyonlardan kaynaklanabilir. Bu gibi durumlarda vakit kaybetmeden doktorunuza danışmanız ve olası enfeksiyonun vücudunuzda ilerlemesini önlemeniz büyük önem taşır.

Hamilelikte Bel Ağrısı

Hamilelik denince akla gelen ilk sağlık problemleri arasında bel ağrıları da yer alır. Fetüs ağırlığı, rahim genişlemesi ve amniyotik sıvı ile birlikte hamile kadınların vücuduna yaklaşık 10 kilogramlık ek bir ağırlık biner. Bu süreçte en az 10 ila 12 kg arası kilo alımı da söz konusu olduğundan, hamilelik boyunca taşıdığınız ekstra yük, 20 – 25 kiloları bulabilir. Bu durum da hiç şüphesiz vücudun ağırlık merkezi olan bel bölgesinde yüksek bir basınç oluşturur.

Hamileliğin dördüncü ayından itibaren karnınız belli olmaya başlar ve bu durum da vücudunuzun dengesini değiştirerek belinizi zorlar. Bu sebeple hamilelikte bel ağrısı yaşamak, kaçınılmaz durumlardan biridir. Gebelik süresi boyunca karnınız sürekli büyüyeceği ve taşımak zorunda kalacağınız yük doğuma kadar her geçen gün biraz daha artacağı için bel ağrılarını tamamen ortadan kaldırmanız pek mümkün olmayabilir. Yine de çeşitli yöntemlerle ağrılarınızı hafifletebilir ve belinizi rahatlatabilirsiniz. Bel ağrılarını azaltmak için sık sık dinlenmeniz ve dinlenme süreniz boyunca belinizi ortopedik yastıklarla desteklemeniz önerilir.

Belinizi ve karnınızı uyurken de yastıklarla destekleyerek vücudunuza binen yükü hafifletebilirsiniz. Ayrıca hamilelere özel hafif spor programlarını uygulayarak bel kaslarınızı güçlendirebilir ve vücudunuzun esnekliğini artırabilirsiniz. Bu sayede bedeninize binen ekstra yükü daha rahat bir şekilde taşıyabilir ve ağrı oluşumuna yol açan faktörlerin etkisini azaltabilirsiniz.

Hamilelikte Mide Bulantısı

Mide bulantıları, hamileliğin olmazsa olmazları arasında ilk sıralarda yer alır. Özellikle gebelik sürecinin en başında yaşanan sabah bulantıları öylesine ünlüdür ki, bulantı yaşayan pek çok kadının hamile olmasından şüphe edilir. En bilinen gebelik belirtileri arasında yer alan bulantılar, kimi zaman son derece şiddetli ve zorlayıcı olabilir. Hamilelikte bulantı, yaşam kalitenizi düşürmesinin yanı sıra sizi zor bir döngüye sokarak sağlığınızı da tehdit edebilir. Öyle ki bulantı yüzünden iştahsızlık, iştahsızlık yüzünden halsizlik, halsizlik yüzünden de yeniden bulantı yaşamanız son derece olağandır. Bu döngüyü kırmak içinse midenizi asla boş bırakmamanız ve vücudunuzu zayıf düşürecek kadar uzun süre aç kalmamanız önerilir.

Sabah Bulantıları

Sabah bulantıları, ağırlıklı olarak ilk trimester boyunca yaşanır ve hamileliğin üçüncü ayı dolduktan sonra azalarak ortadan kalkar. Bu süreçte bulantı ihtimalini en aza düşürmek için az porsiyonlardan oluşan çok sayıda ana ve ara öğünle beslenebilir, bulantıyı tetikleyecek gıda çeşitlerinden kaçınabilirsiniz. Çok şekerli, ekşi, mayalı ve laktozlu ürünlerden uzak durarak midenizi dingin bir şekilde muhafaza edebilir, bol su tüketerek bulantı oluşumunu azaltabilirsiniz. 

Mide bulantısı yaşadığınız zamanlarda ise hafif tuzlu krakerler ve sebze püreleri tüketebilir, bir süre uzanarak bulantınızın geçmesini bekleyebilirsiniz. Bütün tedbirlerinize rağmen bulantınız geçmiyorsa kadın doğum uzmanınıza başvurabilir ve bulantının hamilelik dışında bir sebepten kaynaklanıp kaynaklanmadığını kontrol ettirebilirsiniz. 

Hamilelikte Baş Ağrısı

Baş ağrısı, hamile kadınların en çok şikayet ettiği problemlerden biridir. Özellikle ilk üç aylık periyot içinde sıklıkla baş ağrısı yaşamanız son derece doğaldır.

Hamilelikte Baş Ağrısı Neden Olur?

Hamilelikte baş ağrısı yaşanmasının temel sebebi vücuttaki hormon dengesinin bozulmasıdır. Tükettiğiniz gıdalardaki besin değerlerinin önemli bir bölümünün fetüse gönderilmesi de baş ağrısını tetikleyen sebepler arasında yer alır.

Baş ağrısına yol açan faktörler arasında vücut ağırlığınızın değişmesi sebebiyle boyun kaslarınıza daha çok yük binmesi de bulunur. Ayrıca ikinci ve üçüncü trimester dönemlerinde uykunun zayıflaması ve dinlenme sürelerinin kısalması da baş ağrısına sebep olabilir. Bu ağrıları hafifletmek için ilk olarak bitkisel çözüm yöntemlerini denemeniz, sonuç alamamanız durumunda ise doktorunuzla da konuşarak parasetamol içerikli ilaçlardan kullanmanız önerilir. Parasetamol içeren ilaçlar, sağlığınızda ekstra bir sorun yoksa hamilelik boyunca günde üç doza kadar alınabilir. Hangi ilacı kullanmanız gerektiği konusundaki kesin bilgiyi ise hamilelik sürecinizi ve genel sağlık durumunuzu takip eden uzman doktorunuzdan almanız önerilir.

Hamilelikte Baş Ağrısına Ne İyi Gelir?

Hamileliğin yol açtığı baş ağrılarıyla mücadele etmenin bir diğer yolu da uyku kalitesini artırmak ve yeterli seviyede dinlenmektir. Gün içinde mümkün olan vakitlerde kısa süreli şekerlemeler yapmanız ve gece uykusunu tam karanlık ve tam sessiz bir ortamda gerçekleştirmeniz, baş ağrılarınızı hafifletmenize yardımcı olur. Gece uykusuna yatmadan önce kas gevşetici ve rahatlatıcı bitki çaylarından içerek de dinlenme seviyenizi yükseltebilirsiniz. Rahatlamak için içeceğiniz bitki çaylarının ödem söktürücü özellikte olmamasına da dikkat etmeniz tavsiye edilir. Ödem söktürücü bitki çayları, düşük riskini artıran ürünler oldukları için hamilelik boyunca tüketilmemesi gereken içecekler arasında yer alır.

Hamilelikte Akıntı

Hamilelik, uzun ve virajlı bir yoldur ve dokuz ay boyunca fizyolojinizin her gün değişiklik gösterdiği bu zorlu süreçte vücudunuzun çeşitli reaksiyonlar göstermesi de olağandır. Hamilelikte yaşanabilen en yaygın durumlardan biri de vajinal akıntıdır. Akıntı, genel olarak anne adaylarını korkutsa da her zaman kötü bir durumun habercisi olarak kabul edilmez.

Hamilelikte Hangi Akıntı Neye İşarettir?

Özellikle beyaz renkli ve koyu kıvamlı akıntılar, ağırlıklı olarak hamilelik sürecinde kullanılan düşük önleyici ilaçların, kremlerin ve vajinal fitillerin yan etkisi olarak değerlendirilir ve başka herhangi bir belirti görülmemesi durumunda tehlikeli bir durumdan söz etmek mümkün değildir.

Renksiz ve kokusuz akıntılar da ağırlıklı olarak idrar kaçırma probleminden kaynaklanır. Özellikle gebeliğin son aylarında sıklıkla yaşanan idrar kaçağı problemi, fetüs ağırlığının idrar kesesine binmesiyle oluşur ve son derece zararsız bir durumdur.

Hamilelikte yaşanabilecek en riskli akıntılar ise kanlı ya da kötü kokulu akıntı çeşitleridir. Bu türdeki akıntılar, vajinal bölgedeki çeşitli enfeksiyonların ya da düşük riskinin habercisi olabilir ve kısa sürede müdahale edilmemesi durumunda hem anne hem de bebek açısından ciddi sağlık sorunlarını beraberinde getirebilir. Enfeksiyona bağlı akıntılar, ilk görülmelerinde koku ya da kan içermeyebilir. Bu sebeple her türlü akıntıda tedbiren doktorunuza danışmanız, kadın doğum uzmanınızı durumdan haberdar etmeniz ve gerekli tetkikleri yaptırmanız önerilir.

Hamilelikte yaşanabilecek bir diğer akıntı türü ise kesenin patlamasıyla oluşan amniyotik sıvı boşalmasıdır. Bu durum, özellikle gebeliğin son günlerinde gerçekleşir ve doğum sürecinin başladığına işaret eder. Amniyotik sıvı boşalması, diğer akıntılara göre son derece şiddetlidir ve kıyafetlerinizi tamamen ıslatacak kadar yoğundur. Bu sayede kese patlamasını diğer akıntı türlerinden kolayca ayırt edebilir ve gerekli müdahaleyi vakit kaybetmeden yapabilirsiniz.

Hamilelikte Grip

Hamileyken gribe yakalanmak, anne adaylarını en çok korkutan durumlar arasında yer alır. Pek çok anne adayı, gribin ve grip sürecinde kullanılacak ilaçların bebeğe zarar vereceği endişesini taşır. Esasında hafif ve orta şiddette seyreden grip vakaları, anne karnındaki bebek açısından oldukça zararsızdır ve bebeğin gelişimi için herhangi bir tehlikeye yol açmaz.

Hamileyken hafif ve orta şiddette grip olmak, anne adayı açısından ise yaşam kalitesini düşürmesi sebebiyle olumsuz sonuçlar doğurabilir. Hamilelik döneminde yaşanan grip, zaten hamilelik yüzünden güçsüzleşen metabolizmanızı daha da zayıflatır ve mide bulantısı, baş ağrısı, halsizlik, yorgunluk gibi problemlerin şiddetini artırır. Bu sebeple, hamileyken gripten sakınmak için bağışıklığınızı güçlendirmeniz, yeterli seviyede vitamin, mineral ve protein almanız önemlidir. Tüm tedbirlerinize rağmen gribe yakalanmanız durumunda ise sıklıkla dinlenmeniz, vücut ısınızı dengede tutmanız ve bol bol meyve ve sebze tüketmeniz önerilir.

Hamilelik konusunda şiddetli gribe yakalanmanız durumunda ise son derece dikkatli olmanız tavsiye edilir. Şiddetli bir şekilde seyreden gribin anne karnındaki bebek açısından en tehlikeli yönü, yüksek ateştir. Anne vücudunun uzun süre boyunca yüksek ateşli hâlde kalması, fetüsün gelişimini olumsuz yönde etkileyebilir ve hatta kimi zaman anomalilere yol açabilir. Bu gibi durumlarla karşılaşmamak için şiddetli gribe yakalanmanız durumunda vücut ısınızı düşürmek için sık sık ılık duş almanız, sirkeli bezle kompres uygulamanız ve hafif kıyafetler tercih etmeniz son derece önemlidir. Tüm çabalarınıza rağmen ateşinizin düşmemesi durumunda ise en yakın sağlık kuruluşuna başvurabilir ve ateşinizin düşürülmesi için tıbbi müdahalede bulunulmasını talep edebilirsiniz. Hamileyken griple mücadele etmek için doktorunuzun uygun göreceği soğuk algınlığı ilaçlarını da kullanabilirsiniz. Hamilelikte uygun olan soğuk algınlığı ilaçlarının önemli bir bölümünün doğumun gerçekleşeceği haftalarda kullanılmaması gerekir. Bu sebeple, doktorunuzdan onay almadan ilaç kullanımına başvurmamanızda yarar bulunur.

Hamilelikte Kabızlık

Kabızlık, tüm hamilelik süreci boyunca yaşanabilen en yaygın sağlık sorunları arasındadır. Hamile kadınların kabızlık problemiyle karşılaşmasının pek çok farklı sebebi bulunur. Vücuttaki hormon seviyesinin değişmesi, bebeğin büyümesiyle mideye binen basınç, gebeliği desteklemek için kullanılan demir takviyelerinin ve folik asidin sindirim sistemini yavaşlatması gibi faktörler, hamilelik boyunca ciddi şekilde kabızlık problemi yaşamanıza yol açabilir.

Anne karnındaki bebeğin ağırlığı arttıkça, bağırsaklara binen yük de artar ve bu sebeple de kabızlığın seviyesi artabilir. Kabızlık, şiddetli ağrılara ve ciddi bir fiziksel zorlanmaya yol açabilir. Özellikle karın bölgesinde gaz sıkışmalarına sebep olan rahatsızlık, hamileliğiniz boyunca kendinizi huzursuz hissetmenize sebep olabilir. Bu gibi sorunlarla karşılaşmamak için hamileliğinizi öğrendiğiniz ilk günlerden itibaren sindirim sisteminizi güçlendirmenizde yarar bulunur.

Hamilelikte Kabızlık Nasıl Önlenir?

Kabızlık problemini çözmek için başvurabileceğiniz en etkili yöntem, hazmı zor yiyeceklerden kaçınmaktır. Yoğun şekilde yağ ve baharat içeren yemekleri, hamur işlerini, şerbetli tatlıları ve abur cubur türü yiyecekleri beslenme programınızdan çıkararak sindirim problemi yaşama riskinizi en aza indirebilirsiniz. Ayrıca bakliyat ve gazlı içecek gibi gaz yapan yiyecek ve içeceklerden uzak durarak da gaz sıkışması sorununa çözüm getirebilirsiniz. 

Beslenme programınızda lifli ve yapraklı gıdalara ağırlık vererek sindirim sisteminizi rahatlatabilir; keten tohumu, çörek otu, kinoa gibi takviyelerle de bağırsaklarınızı yumuşatabilirsiniz. Kabızlık sürecinde sıvı tüketimini artırmanız da son derece faydalıdır. Ayrıca doktorunuzun onay vermesi durumunda probiyotik takviyesi de kullanabilirsiniz. Hamilelikte yaşanan kabızlık probleminin giderilmesinde etkili olan bir diğer yöntem ise spordur. Hamileler için özel olarak hazırlanan spor programlarını uygulayarak daha sağlıklı bir sindirim sistemine kavuşabilirsiniz.

Hamilelikte Kaşıntı

Hamilelik, vücudunuzdaki pek çok dengenin değişmesine ve kan dolaşımınızın dahi farklılık göstermesine yol açar. Bu sebeple hamilelik sürecinde daha önce deneyimlemediğiniz pek çok farklı durumla karşılaşmanız son derece doğaldır. Gebelik boyunca yaşayabileceğiniz yeni durumlar arasında vücudunuzun çeşitli bölgelerinde ortaya çıkan yoğun kaşıntılar da bulunur. Kaşıntının temel sebebi, kan dolaşım ritminin farklılaşması ve kan değerlerinin değişmesidir. Ayrıca hamilelik sebebiyle yaşayabileceğiniz cilt hassasiyeti ve komplikasyonları da kaşıntıya yol açabilir. Kaşıntı sorunu, çok yoğun seviyelere ulaşmadığı sürece bir sağlık tehdidi olarak algılanmaz ve daha ciddi problemlere yol açmaz. Yine de kaşıntının yaşam kalitenizi olumsuz yönde etkilememesi için çeşitli tedbirlere başvurabilirsiniz.

Kan değerlerinin değişmesinden kaynaklanan kaşıntıları gidermek için doktorunuza başvurabilir ve kan değerlerinizi kontrol ettirebilirsiniz. Doktorunuzun uygun gördüğü takviyeleri kullanarak kaşıntı probleminden kurtulabilirsiniz. Kan dolaşım ritminden kaynaklanan kaşıntıları ise spor ve dinlenme saatlerinizi ayarlayarak ve düzenli olarak masaj yaptırarak giderebilirsiniz. Hamileliğinizin ayı ve fiziksel durumuzla uyumlu bir spor programı takip etmeniz, kan dolaşımınızı düzenleyerek kaşıntı sorununun ortadan kalkmasına katkı sağlar. Dinlenme saatleriniz, vücudunuzun kendisini yeniden yapılandırmasına imkân tanırken düzenli masaj da kan dolaşımınızın daha sağlıklı bir şekilde gerçekleşmesine yardımcı olur.

Çeşitli cilt problemlerinden kaynaklanan kaşıntıları ise sağlığınıza uygun kozmetik ürünleri kullanarak kolayca yok edebilirsiniz.

Hamilelikte kullanacağınız kozmetik ürünlerinin bebeğinize zarar verecek içeriklere sahip olmaması son derece önemlidir. Paraben, SLS, SES, steroid ve silikon gibi maddeler, cildinizden damarlarınıza ulaşarak kan yoluyla bebeğinize geçebilir. Bu sebeple, kozmetik ürünü kullanmadan önce doktorunuzdan teyit almanız büyük önem taşır. Cilt problemlerinden kaynaklanan kaşıntıları gidermek için daha çok vitamin ve mineral kullanma ve cildinizi daima doğal ürünlerle arındırma yöntemlerinden de faydalanabilirsiniz. Tüm bu tedbirlere rağmen vücut kaşıntılarınız geçmiyorsa ve giderek şiddetleniyorsa, iç organlarınızda herhangi bir rahatsızlık olup olmadığını kontrol ettirmek üzere bir dahiliye uzmanına danışabilirsiniz.

Hamilelikte Diş Ağrısı

Ağız ve diş sağlığı, hamile kadınların en çok dikkat etmesi gereken konular arasında ilk sıralarda yer alır. Dişler ve ağız içi etleri, hamilelik boyunca hassaslaşır ve bu sebeple de en ufak sorunlar dahi ciddi ağrılar hissetmenize sebep olabilir. Eğer planlı bir hamilelik süreci yaşıyorsanız, gebe kalmadan önce uzman bir diş hekimine görünmeniz ve ağız sağlığıyla ilgili gerekli tüm işlemleri hamilelikten önce tamamlamanız büyük önem taşır. Sürpriz bir hamilelik yaşamanız durumunda ise ağız ve diş bakımınıza büyük özen göstermeniz önerilir.

Hamilelik boyunca dişlerinizi düzenli olarak fırçalamanız, ağzınızı her yeme ve içme işleminden sonra çalkalayarak temizlemeniz ve düzenli olarak gargara yapmanız, hamilelik boyunca diş ağrısı ve diş eti kanaması yaşama riskinizi en aza indirir. Halk arasında her bebeğin bir diş götürdüğüne ve bebeğin ihtiyaç duyduğu kalsiyumun annenin dişlerinden karşılaştığına yönelik yanlış bir inanış vardır. Bebeğin vücudu için gereken kalsiyumun annenin diş ve kemiklerinden karşılanması söz konusu değildir, yine de hamilelik sürecinde diş çürümesi problemiyle sıklıkla karşılaşılabilir. Bu durumun temel sebepleri, hamileliğin dişleri aşırı seviyede hassaslaştırması ve hamile kadınların normal yaşamlarına kıyasla daha çok gıda tüketmesidir.

Hamileyken her gıda tüketiminden sonra diş bakımınızı gerçekleştirerek çürüme problemini büyük oranda azaltabilirsiniz. Tüm çabalarınıza rağmen hamileliğiniz süresince dişlerinizde problem oluşmasını engelleyememeniz durumunda ise uzman bir diş hekimine kontrole gidebilirsiniz. Diş hekimlerinin büyük çoğunluğu, mecbur olunmadığı sürece hamile kadınların dişlerine müdahalede bulunmayı tercih etmez ve ağrıları gidermek için alternatif çözüm önerilerine başvurur. Diş çekiminin kaçınılmaz olması durumunda ise gebeliğe zarar vermeyecek ilaçlar kullanılır. Hamileyken diş ağrısı tedavisi görmeniz ya da diş çektirmeniz gerekirse, işlem gerçekleştirilmeden önce kadın doğum uzmanınıza danışmanız ve kullanılacak ilaçlar için onay almanız son derece önemlidir.

Hamilelikte Ayakların Şişmesi

Hamilelik boyunca alınan kilolar, vücuttaki ödem miktarının artması ve vücudun ciddi değişimler geçirmesi, bütün süreç boyunca pek çok farklı noktada şişme sorunu yaşamanız sonucunu beraberinde getirir. Hamilelikte en çok şişen bölgelerin başında ise ayaklar gelir. Gerek bu bölgede vücudun geri kalanına kıyasla daha çok damar bulunması, gerekse de vücudun tüm ağırlığının gün boyunca ayaklara binmesi gibi faktörler, ayak şişmesinin şiddetini artırır.

Hamilelik ilerledikçe ayaklardaki şişme de artar ve özellikle son trimesterda ayak üstleri ve bilek bölümleri, uyluklara kadar gözle görülür seviyede şişer. Bu durum, ağırlıklı olarak hamilelik sürecinin doğal bir parçası olarak görülür ve ciddi bir sağlık sorunu olarak değerlendirilmez. Yine de ayaklarınızın bu denli şişmesi, yaşam kalitenize olumsuz şekilde etki eder ve kendinizi rahatsız ve huzursuz hissetmenize yol açabilir.

Hamilelikte Ayak Şişmesine Ne İyi Gelir?

Yorulduğunuz günlerde daha da artan ayak şişmesi, kimi zaman ağrılara ve sızılara da yol açabilir ve hamileliğinizi daha zor geçirmenize sebep olabilir. Bu problemi çözmek için sıklıkla dinlenmeniz ve düzenli olarak ılık suyla duş almanız büyük fayda sağlar. Ayrıca doktorunuzdan onay alarak kan dolaşımınızı engellemeyecek varis çorapları da kullanabilir ve şişliklerin daha fazla ilerlemesini önleyebilirsiniz.

Ayak şişkinliğine iyi gelecek bir diğer yöntem ise masajdır. Eşinizden ya da profesyonel bir masaj uzmanından yardım alarak ayak tabanlarınıza, bileklerinize ve bacaklarınıza masaj yaptırabilir, kan dolaşımınızı hızlandırarak şişlikleri kontrol altına alabilirsiniz. Hamilelik sürecinde ilaç kullanımı, yalnızca çok gerekli olduğu dönemlerde tavsiye edilir. İlaçsız çözülebilecek ya da doğum sonrasına bırakılabilecek sağlık sorunlarında ilaç kullanmanız önerilmez. Ayak şişmesi de sizin ya da bebeğinizin sağlığına hayati derecede etki edecek bir problem olmadığı için şişkinliği gidermek için medikal yöntemlere başvurmaktan kaçınmanızda fayda bulunur.

Hamilelikte Bacak Ağrısı

Hamilelik, yıllarca alıştığınız vücut ağırlığının bir anda %25 ila %50 oranında artması ve daha önce deneyimlemediğiniz bir yükü taşımak zorunda kalmanız sonucunu beraberinde getirir. Bu sebeple de hamileliğiniz ilerledikçe vücudunuzun pek çok noktasında farklı zorlanmalar ve ağrılar hissetmeniz kaçınılmazdır. Gebelik boyunca en çok ağrı hissedilen bölgelerden biri de bacaklardır. Hamilelikte bacak ağrısı yaşanmasının temel sebepleri, taşınan toplam ağırlığın artması ve mevcut kas kütlesinin küçülmesidir. Hamilelik boyunca hareketliliğiniz azalacağı ve alıştığınız spor hareketlerini uygulamanız mümkün olmayacağı için kas gruplarınız incelir ve güçsüzleşir.

En çok zayıflayan kas grupları arasında bacaklar bulunur. Hamilelik boyunca bacak bölgesinde yoğun ödem birikmesi de kas gruplarının zayıflamasını ve bacak ağrılarının artmasını tetikler.

 Hamilelikte Bacak Ağrısı Nasıl Önlenir?

Hamilelikteki bacak ağrılarını azaltmanın yolu, kas gruplarını güçlendirmekten geçer. Hamile yogası ve hamile pilatesi gibi spor programlarını gebeliğinizin dördüncü ayından itibaren uygulayarak sonraki aylar için hazırlık yapabilir ve vücut esnekliğinizi artırabilirsiniz. Yine dördüncü aydan itibaren düzenli olarak yürüyüş ve yüzme gibi sporlarla ilgilenerek bacaklarınızdaki kas gruplarının zayıflamasını engelleyebilirsiniz.

Bacak kaslarını güçlendirmenin bir diğer yolu da dengeli bir beslenme programı uygulamaktır. Beslenme programınızda protein ve lifli gıda gibi kas güçlendirici yiyeceklere yer vererek spor programlarının etkisini artırabilirsiniz. Dengeli beslenmeniz, hamilelikte alacağınız kiloyu minimum seviyede tutmanıza da yardımcı olur ve bu sayede vücudunuza ekstra yük binmesini önleyerek yaşayacağınız ağrıların şiddetini hafifletir. Hamilelik boyunca bacak sağlığınızı korumanın bir diğer yolu da sık sık dinlenmektir. Gün içinde bir saatten daha uzun süre boyunca ayakta kalmanız, bacaklarınıza çok fazla yük binmesine yol açacağı için ağrıları tetikler. Bu yüzden sık sık oturmanız ya da uzanmanız, dinlenme esnasında bacaklarınızı yüksek seviyeye kaldırmanız ağrıları hafifletmenize yardımcı olur.

Hamilelikte Sırt Ağrısı

Sırt ağrıları, özellikle hamileliğin altıncı ayından itibaren sıklıkla karşılaşılan problemler arasında yer alır. Sırt bölgesinde oluşan ağrıların temel sebebi de diğer ağrı türleri gibi vücut ağırlığının artmasıdır. Bebeğin karın bölgesinde büyümesi ve bu sebeple de ayakta duran hamile kadınların vücutlarının ön tarafa doğru ağırlık yapması, sırt bölgesinin zorlanmasına yol açarak ağrıya sebep olur.

Hamilelikte yaşanan sırt ağrıları bel bölgesinde yoğunlaşır ve bu ağrıların etki alanı omuzlara kadar genişleyebilir. Hamileliğin en doğal getirilerinden biri olan sırt ağrısı, giderilmesi en zor gebelik problemlerinden biridir.

Hamilelikte Sırt Ağrısına Ne İyi Gelir?

Bebeğin konumu sebebiyle sırtta baskı ve zorlanma oluşmasını engellemek imkansızdır ve fetüs büyüdükçe bu baskı da artar. Yine de sırt ağrılarını hafifletmenin ve yaşam kalitenizi mümkün olan en üst seviyeye çıkarmanın çeşitli yolları bulunur. Hamilelik boyunca sırtınızda daha az ağrı hissetmenizin en etkili yolu, gebelik sürecinde mümkün olduğunca az kilo almaktır. Hamile kadınların tüm süreç boyunca almaları gereken kilo, vücut yapılarına göre 12 ila 16 arasında değişiklik gösterir. Bu seviyeden daha fazla kilo almanız hamileliğinizi daha zor geçirmenizden başka bir sonuç doğurmaz. Bu sebeple bebeğinizin sağlıklı bir şekilde büyümesine yetecek kadar kilo almanız ve fazlasından kaçınmanız, sırt bölgesinde oluşacak ağrıları daha hafif geçirmeniz açısından büyük önem taşır.

Pilates ve hamile yogası gibi spor hareketleri yaparak kas gruplarınızı güçlendirmeniz de ağrılarınızı hafifletmenin bir diğer yoludur. Sırt ağrılarının bir diğer önemli sebebi ise yetersiz dinlenmedir. Özellikle gece uykusunu yeterli seviyede almaya özen göstererek ve uyku esnasında sırtınızı ve karın bölgenizi ortopedik yastıklarla güçlendirerek dinlenme seviyenizi yükseltebilir ve ağrı oluşumunu azaltabilirsiniz.

Hamilelikte Çatlak

Cilt çatlakları, hamilelik sürecinde en sık yaşanan durumlardan biridir. Özellikle dördüncü aydan itibaren karnınızın belirginleşmesi cilt yüzeyinizin genişlemesine yol açar ve hızlı şekilde genişlemek zorunda kalan cilt üzerinde çeşitli çatlaklar meydana gelir. Çatlakların derinlikleri ve belirginlikleri, cilt tipinize göre değişkenlik gösterse de bu durum kaçınılmaz gebelik etkilerinden biridir. Hamilelik süreci yaşayan her kadında az ya da çok miktarda cilt çatlağı oluşur. Cilt çatlakları, ağırlıklı olarak karın bölgesinde toplansa da kilo alım oranınıza bağlı olarak basen, bacak gibi bölgelerde de gözlemlenebilir. Hamilelikte yaşanan cilt çatlaklarını tamamen ortadan kaldırmak çok mümkün olmasa da kontrol altında tutmak ve neredeyse görünmez hâle getirmek mümkündür.

Çatlak Kremi Kullanımı

Çatlak oluşumunu azaltmanın birinci yolu ise gebelik boyunca mümkün olduğunca az kilo almaktır. Hamilelikte ne kadar kilo alınırsa, çatlaklar da o kadar hızlı ve derin şekilde ortaya çıkar. Bu sebeple bebeğinizin gelişimi için gereken orandan fazla kilo almamaya özen göstermeniz çatlak oluşumunu önlemenize yardımcı olur. Çatlak oluşabilecek bölgelere hamileliğin başından itibaren cilt bakımı uygulamanız da son derece önemlidir. Karın, bacak ve basen bölgelerine her gün düzenli olarak nemlendirici işlemler uygulamanız, cildinizi yumuşatır ve çatlak oluşumunu azaltır.

Çeşitli markalar tarafından hamileyken kullanabileceğiniz çatlak önleyici kremler de üretilir. Bu kremler, cildinizin gerginliğini ve nem oranını artırarak çatlak sorununu kontrol altında tutabilmenize yardımcı olur. Hamilelik boyunca kullanacağınız nemlendirici, cilt bakım kremi ve çatlak önleyici krem gibi ürünler arasından tercihte bulunurken kadın doğum uzmanınıza danışmanız, ürünlerin içeriğinde sağlığınıza ve bebeğinize zarar verecek herhangi bir madde bulunup bulunmadığını öğrenmeniz tavsiye edilir. 

Hamilelikte Sivilce

Hamilelik boyunca vücudunuzdaki yağ ve hormon oranlarının değişmesi, cildinizde sivilce oluşmasına yol açabilir. Hamilelik sebebiyle zaten çok hassas bir durumda olan cildiniz, dış etkenlere karşı da oldukça savunmasızdır. Bununla birlikte güneş ışınları, toz ve kir gibi olumsuz etkenler cildinizde sivilce oluşumuna neden olabilir. Pek çok konuda olduğu gibi sivilce oluşumu da kişiye göre değişiklik gösterebilir. Her gebe kadında sivilce oluşumu görülmeyebilir.

Bazı kadınlar, hamilelik sürecini sağlıklı bir ciltle atlatabilirler. Bunun aksine bazı kadınlarda da yoğun sivilce oluşumu görülebilir. Sivilce oluşumunun en önemli sebebi ise hamilelik sürecinde sürekli olarak değişen hormon seviyeleridir. Hatta halk arasında kız bebek bekleyen annelerin daha fazla sivilce oluşumu yaşayabileceği söylentileri bulunur. Ancak bu durum tamamen hormonlarla ilgili olduğundan yanlış bir söylentidir. Bu süreç oldukça doğal bir şekilde geliştiğinden sivilce oluşumunu önlemek mümkün olmayabilir. Ancak alacağınız birkaç tedbir sayesinde sivilce oluşumunu azaltabilirsiniz.

Hamilelikte Cilt Bakımı

Hamilelik sürecinde cildiniz çok narin ve serbest radikallere karşı oldukça hassas bir durumdadır. Bu süreçte cildinizi, sivilce ve diğer cilt sorunlarından korumak için, her sabah ve her akşam kimyasal maddeler içermeyen temizleyicilerle ve doğal içerikli toniklerle temizleyebilirsiniz. Doğal toniğinizi kendiniz de hazırlayabilir, isterseniz gül suyu gibi doğal tonik görevi gören ürünler de deneyebilirsiniz. Cildinizi nazik bir şekilde derinlemesine arındırmak için doğal içerikli cilt maskeleri kullanabilirsiniz. Örneğin, yoğurt ve limon karışımı gibi sivilcelere iyi gelen doğal bakım kürleri hazırlayabilirsiniz. Bu kürlerin size ve bebeğinize zarar vermeyecek içeriklere sahip olmasına dikkat etmeniz oldukça önemlidir.

Cildinize uygulayacağınız ürünler, cildinizin alt tabakasına nüfuz edeceğinden, kan yoluyla bebeğinize geçebilir. Bu nedenle uygulayacağınız ürünlerin formüllerini araştırarak ve gerekirse doktorunuza danıştıktan sonra uygulamanız tavsiye edilir. Sivilce oluşumunun önüne geçebilmek için düzenli ve dengeli bir beslenme programı izlemeniz de gerekebilir. Özellikle aşırı yağlı besinlerden kaçınarak sivilcelenmeyi en aza indirebilirsiniz. Ancak bazen tüm uygulamaları yapmanıza rağmen, hormonlara bağlı olarak sivilce oluşumu önlenemeyebilir. Bu tür durumlarda bir cilt doktorundan yardım alabilir, bunun dışında mevcut sivilceler için tedavi uygulamaları yapabilirsiniz.

Hamilelikte Vajinal Ağrı

Hamilelik süreci boyunca vücudunuzun çok sayıda bölgesinde çeşitli ağrılar hissetmeniz oldukça muhtemeldir. Sürecin doğal bir parçası olan ağrılar, kimi zaman vajinal bölgede de baş gösterebilir. Özellikle 3. trimester adı verilen hamileliğin son 3 ayında bu ağrılarla sık sık karşılaşabilirsiniz. Anne karnındaki bebeğin ağırlığının rahim ağzına baskı uygulaması vajinal ağrının en önemli sebeplerinden biridir. Bunun dışında hamileliğin son ayında bebeğinizin doğum pozisyonu alması, yani baş bölgesinin rahim çıkışına yerleşmesi de vajinal ağrının artmasına sebep olabilir.

Hamilelikte Vajinal Ağrı Nasıl Hissedilir?

Ağrılar hem iç hem de dış bölgede oluşabilir ve kimi zaman zonklama şeklinde de görülebilir. Ayrıca ağrılar küçük kramplar ve sancılanmalar şeklinde de meydana gelebilir. Ancak dayanamayacağınız kadar yüksek oranda olan ağrılar, bir soruna işaret edebilir. Özellikle erken doğum gibi tehlikeler, yüksek oranda vajinal ağrıya sebep olabilir. Bu nedenle dayanamayacağınız kadar yüksek ve acı verici ağrılarda zaman kaybetmeden doktorunuza başvurmanız önerilir. Ağrıyla birlikte karın krampları ve sancılar, vajinal bölgede çok yoğun akıntı ya da su hissediyorsanız, yine vakit kaybetmeden doktorunuza başvurmanız büyük önem taşır.

Hamilelikte Vajinal Ağrıdan Ne Zaman Endişelenilmeli?

Eğer ağrı çok şiddetli seyretmiyorsa ve kanama, akıntı gibi problemler gözlemlenmiyorsa bu durum ciddi bir sağlık sorunu olarak değerlendirilmez. Bazen bebeğinizin rahim içerisindeki çok sert hareketleri de vajinal ağrıya sebep olabilir. Özellikle bebeğinizin rahim ağzına atacağı tekmeler vajinal sancılar hissetmenize yol açabilir. Hamileliğin 1. ve 2. trimester adı verilen ilk 6 aylık sürecinde de vajinal ağrılar görülebilir. Bu ağrılar genellikle hafif şiddette seyreder ve ağrıların temel kaynağı vücudunuzun doğuma hazırlık yapmasıdır. Özellikle vajinal bölgedeki kasların gevşemesi ve doğumun gerçekleşeceği düzeye erişebilmesi için bu bölgede değişimler gözlenebilir. Bu değişimlerin gerçekleştiği süre zarfında ise vajinal ağrılar ve sancılanma şeklinde küçük bıçak saplantıları hissedilebilir. İlk aylarda meydana gelen ağrıların her biri önemlidir.

Eğer ağrılar çok şiddetliyse düşük ya da erken doğum problemleri görülebilir. Bu durumda zaman kaybetmeden doktorunuza başvurmanız önemlidir. Özellikle ağrılarınıza kanama, lekelenme ya da şiddetli karın sancıları eşlik ediyorsa hızlı bir şekilde hareket ederek doktorunuzla görüşmeniz önerilir.

Hamilelikte Boğaz Ağrısı

Vücudun en hassas noktaları arasında yer alan boğaz, hamilelik sürecinde daha da hassas hâle gelir ve bu sebeple de ağrı oluşumuna yol açabilir. Boğazınızı aşırı sıcaktan, soğuktan ve enfeksiyonlardan koruyarak bu sorunu önleyebilirsiniz. Boğaz ağrısı, hamilelikte vücudunuzun enfeksiyonlara karşı güçsüz bir duruma gelmesinden de kaynaklanabilir.

Vücudunuzun en küçük soğuklardan bile etkilenebileceği bir dönemde olduğunuzdan vücut ısınızı korumanız oldukça önemlidir. Üşütme problemlerini olabildiğince önleyerek boğaz ağrıları yaşamaktan kurtulabilirsiniz. Hamilelik sürecinde buzlu gıdalar ve içecekler, dondurma gibi boğaz ağrısına yol açacak yiyeceklerden kaçınarak boğaz ağrısı yaşama ihtimalini düşürebilirsiniz. Gebelik sürecinde ilaç kullanmanız, ilaçların içerikleri fetüsü etkileyebileceği için akademik çevrelerce önerilmez.

Hamilelikte Boğaz Ağrısıyla Nasıl Baş Edilir?

Eğer boğaz ağrısı problemi yaşıyorsanız doğal yöntemlere başvurabilir, doktorunuza danışarak gebelik dönemi için uygun olan ilaçlar kullanabilirsiniz. Naneli limon çayı, zencefil, ıhlamur gibi boğaz ağrılarına iyi gelen içecekler tüketerek kendinizi rahatlatabilirsiniz. Boğaz ağrıları, bakteriler ve virüslerden de kaynaklanabilir. Bakterilerden korunmak için alacağınız birkaç küçük tedbir, boğaz ağrıları yaşamanızı önleyebilir. Her gün en az iki kere ağız ve diş temizliği yaparak boğazınızı bakterilerden ve virüslerden koruyabilirsiniz. Sık sık el temizliği yapabilir, ağız bakım suları kullanabilirsiniz. Eğer doğal yöntemlerle ağız temizliği yapmak istiyorsanız, ağzınızı sirkeli su ya da karbonatlı suyla çalkalayabilirsiniz. Ancak sirkeyi içmeniz önerilmez.

Temizlik için limon suyu da tercih edebilirsiniz. Bunlar dışında doktorunuza ya da eczacınıza danışarak boğaz pastilleri kullanabilir, gebelik için uygun olan aromalı pastiller satın alabilirsiniz. Boğaz ağrısı problemlerinizi kısa sürede atlatmak için bol bol dinlenmeniz de tavsiye edilir.

Hamilelikte Kalça Ağrısı

Hamilelikte kalça ağrısı problemleri ilk aylardan son aylara kadar görülebilir. Büyüyen bebeğiniz ve rahminiz gebelik süresi boyunca kalça kemiklerinize baskı yapar. Bunun sonucunda doğal olarak kalça ağrısı problemleri ortaya çıkar. Rahminizin büyümesi ve vücudunuzun ağırlık dengesinin büyük oranda değişmesi de kalça ağrılarının baş sebeplerindendir.

Hamilelikte Kalça Ağrısı Neden Olur?

Bebeğinizin büyümesi sonucunda yatma pozisyonunuzda gerçekleşen değişiklikler ya da gün içerisinde yaptığınız hareketler de kalça ağrılarını tetikleyebilir. Ağırlık dengesinin değişmesi, kalça bölgesine binen yükün artmasına neden olabilir. Özellikle hamilelik sürecinde alacağınız fazla kilolar, hem bebeğinizin hem de bebeğinizin suyunun ağırlığı bel bölgenize çok fazla yükün binmesine neden olur. Vücudunuz ağırlığı yeterli oranda paylaşmaya çalıştığı için de kalça kemiklerinizde kramp şeklinde ağrılar görmeniz kaçınılmazdır.

Kalça kemiği, hamileliğin son dönemlerinde bebeğin ağırlığı sebebiyle büyük basınç altında kalır ve bu sebeple de sıklıkla ağrır. Kalça ağrılarınızı dindirmek için geceleri yan yatmanız, hafif sporlarla ilgilenmeniz ve yeterli seviyede beslenmeniz tavsiye edilir. Eğer gebelikten sonra da kalça ağrısı problemleri yaşamaya devam ederseniz, bu durumda bir ortopedi uzmanına başvurmanız büyük önem taşır.

Hamilelikte Kalça Ağrısına Ne iyi Gelir?

Kalça ağrıları bazen gebelikte artan kalsiyum ve magnezyum ihtiyacına bağlı olarak da gerçekleşebilir. Büyüyen bebeğiniz her gün yüksek miktarda kalsiyuma ihtiyaç duyar. Bu miktarı karşılamak içinse vücudunuz tüm kalsiyum depolarını kullanır. Eğer yeterli miktarda kalsiyum desteği almazsanız, bu durumda eksik kalan oranlar sebebiyle kemiklerinizde zayıflama olabilir. Günlük olarak en az 1000 mg kalsiyum tüketmeniz önerilir. Bu miktarı süt, yoğurt, ayran, dondurma, kırmızı mercimek gibi gıdalardan karşılayabilir, doktorunuzun da önerisiyle kalsiyum takviye edici gıdalar kullanabilirsiniz

.Gün içerisinde bu miktarları bir anda değil, öğünlerinize ve ara öğünlerinize ekleyerek alabilirsiniz. Özellikle süt gibi gıdaları tüketirken az yağlı ya da yarım yağlı olanları tercih edebilirsiniz. Yarım yağlı sütlerde daha fazla miktarda kalsiyum oranları bulunur ve gereksiz kilo alımının da önüne geçer. Eğer süt laktozuna karşı duyarlılığınız varsa laktozsuz süt tüketebilir, daha çok ayran tüketerek bu açığı kapatabilirsiniz.

Hamileliğiniz süresince çok yüksek şiddette kalça ağrısı hissederseniz, doktorunuza danışmanızda fayda olabilir. Hafif olan kalça ağrıları oldukça normaldir. Ancak dayanamayacağınız kadar yüksek şiddette olan ağrılar tehlikeli olabilir. Kalça ağrılarını azaltmak için vücudunuzu güçlendirebilirsiniz. Bunun gerçekleşmesi içinse özellikle son aylarda, eğer doktorunuz izin veriyorsa hamile yogası, yürüyüş gibi egzersizler yapabilirsiniz. Bu egzersizler sırt ve kalça kaslarınızın güçlenmesini sağlayarak daha az ağrı yaşamanıza yardımcı olabilir. Bebeği makat pozisyonunda olan anneler de sık sık kalça ağrısı yaşayabilir.

Bebeğinizin ayakları ve bacakları kalça kemikleri üzerine yoğun baskı yapabilir. Bunun sonucunda kalça ağrıları yaşayabilirsiniz. Ağrı anında sol yanınıza doğru uzanarak bol miktarda sıvı alabilirsiniz. Bu öneri büyük ölçüde rahatlamanızı sağlayabilir. Ayrıca pozisyon sırasında derin nefes almanız da kaslarınızın rahatlamasına ve gevşemenize yardımcı olabilir.

Hamilelikte Gaz Sancısı

Hamileliğin altıncı ayından itibaren bebeğin bağırsaklara basınç uygulaması gaz sıkışması sorununa sebep olabilir. Hatta bazı kadınlar hamileliğin ilk günlerinden itibaren gaz sancıları yaşamaya başlayabilir. İlk aylarda gaz sancısı yaşamanızın en önemli sebebi kabızlık ve diğer sindirim problemleridir. Hamilelik süresinde alacağınız demir destekleri de kabızlığa, dolayısıyla gaz şikayetlerine neden olabilir.

Özellikle hamileliğin son aylarında gaz sancıları doğum sancılarıyla karıştırılacak kadar yüksek şiddette seyredebilir. Bu durumda eğer ağrıları ayırt edemiyorsanız, doktorunuza danışmanız önerilir. Sık sık hafif tempolu yürüyüşlere çıkarak ve gaz yapan yiyeceklerden uzak durarak gaz sancılarınızı hafifletebilirsiniz. Eğer gaz şikayetiniz çok yüksek şiddetteyse karnınıza, bedeninizi yakmayacak şekilde sıcak su torbası uygulamaları yapabilirsiniz. Özellikle sıcaklığı bebeğinize temas ettirmeden kasık bölgelerinize uygulayabilirsiniz.

Hamilelikte Gaz Sancısı Nasıl Geçer?

Eğer hızlı bir rahatlama önerisine ihtiyacınız varsa hemen ılık bir duş alabilir, karın bölgenizi ılık su yardımıyla hafifçe ovabilirsiniz. Bunun dışında ılık su tüketebilir, gebeler için uygun olan gaz söktürücü bitki çayları tüketebilirsiniz. Gaz şikayetlerinizi azaltmak için kefir gibi probiyotik içeren gıdalar tüketebilir, sindirim sisteminizin düzenlenmesini sağlayabilirsiniz. Eğer sancının gaz sancısı olduğundan emin olamıyorsanız, bu durumda doktorunuza danışmanız önerilir. Yaşadığınız sancı erken doğumun ya da doğum başlangıcının habercisi de olabilir. Eğer gebeliğinizin son günlerindeyseniz, dakika kontrolleri yaparak sancı aralıklarını inceleyebilirsiniz. Sancıların aralıkları size doğum sancısı hakkında ipucu verebilir.

Hamilelikte Nefes Darlığı

Hamilelik boyunca nefes darlığı problemleri yaşayabilir, özellikle son aylara geldiğinizde nefes darlığı problemlerinizin oldukça zorlayıcı boyutlara ulaştığını hissedebilirsiniz. Hamilelik, pek çok kadının akciğer kapasitesini zorlayarak nefes darlığına yol açabilir. Bunun sebebi büyüyen bebeğinizin akciğerlerinize baskı uygulamaya başlaması ve bu sebeple nefes alma kapasitenizin oldukça zorlayıcı bir seviyeye inmesidir.

Hamilelik boyunca aşırı kilo almaktan kaçınarak ve düzenli olarak hamilelere uygun spor programları uygulayarak nefes kapasitenizi yükseltebilirsiniz. Özellikle nefes egzersizleri yapabilir, bu yolla hem bebeğinizi hem de kendinizi rahatlatabilirsiniz. Nefesinizi açmak için nane gibi nefes açan gıdalar tüketebilir, isterseniz nane çayı da yapabilirsiniz. Hamilelikte sürekli değişen hormonlar da nefes darlığına yol açabilir. Hormonların etkisiyle artan burun akıntıları ve yoğun kan dolaşımının etkisiyle şişen burun mukozası nefesinizin daralmasına neden olabilir. Kan dolaşımınızın dengeli bir durumda olması için bol sıvı tüketebilir, nefesinizi rahatlatmak için kısa açık hava yürüyüşlerine çıkabilirsiniz. Yürüyüşünüzü 15-20 dakikayı geçmeyecek şekilde ayarlamanız büyük önem taşır.

Kendinizi yormadan yavaş tempoda yürümeniz tansiyon problemleri yaşamanızı da engelleyebilir. Ancak henüz ilk üç ay içerisindeyseniz ve düşük riskiniz bulunuyorsa bu yürüyüşleri kesinlikle doktorunuzun onayını alarak gerçekleştirmeniz gerekir. Doktorunuzun verdiği herhangi bir istirahat kararı varsa yine yürüyüşleri ertelemeniz önerilir. Bu durumda nefesinizi rahatlatmak için farklı yöntemlere başvurabilirsiniz. Gebelikte nefes darlığı yaşamanızın bir diğer sebebi de daha fazla oksijene ihtiyaç duymanızdır. Bebeğinize yeterli miktarda oksijeni ulaştırabilmeniz için, siz farkında olmasanız da daha fazla oksijen alırsınız. Gebeliğinizin son haftalarında nefes darlığı şikayetlerinizde azalma da yaşanabilir. Bunun sebebi bebeğinizin rahimde doğum pozisyonu almasıdır. Buna bağlı olarak karnınızın daha çok aşağı düştüğünü ve nefes alışverişinizin kolaylaştığını görebilirsiniz.

Hamilelikte Tansiyon Düşüklüğü

Hamileliğinizin ilk aylarında hatta ilk günlerinde bile tansiyon problemleri yaşamanız muhtemeldir. Hamileliğin özellikle altıncı ayından sonra tansiyon düşüklüğü sorunu yaşanması son derece doğaldır. Bebeğinizin ve sizin kan basıncının doğru bir düzeyde olması hayati derecede önem taşır. Tansiyon problemlerine çözüm üretmezseniz, hem sizin hem de bebeğinizin sağlığı tehlikeye girebilir. Hamilelik sürecinde hem düşük hem de yüksek tansiyon problemleri yaşayabilirsiniz.

Gebelikte Tansiyon Nasıl Kontrol Altında Tutulur?

Öncelikle tansiyonunuzu doğru bir seviyede tutmak için günlük olarak en az 3 litre su tüketmeniz gerekir. Su seviyesi kan basıncınızın ve kan oranınızın en temel parçasıdır. Aynı zamanda bebeğinizin suyunun da yeterli seviyede olması için günlük en az 3 litre su tüketmeniz büyük önem taşır. Gün içerisinde tansiyon düşüklüğü problemi yaşamamak için, fırsat buldukça ayaklarınızı yukarı kaldırarak dinlenmeye özen göstermelisiniz. Öğün aralarında bir bardak tuzlu ayran ya da birkaç parça krakerden oluşan takviyeler tüketerek ve sık sık dinlenerek tansiyonunuzu dengeleyebilirsiniz. Hamilelik sürecinde büyük tansiyonunuz 5 ila 10, küçük tansiyonunuz ise 11 ila 6 arasında değişiklik gösterebilir. Gebelikte yüksek kan basıncı, yani hipertansiyon durumunda ise doktora başvurmanız büyük önem taşır.

Hamilelikte Yüksek Tansiyon

Gebelikte yüksek tansiyon durumu özel bakım gerektirebilir. Sağlık Bakanlığı tarafından bildirilen verilere göre, gebelikte 120/80’den düşük olan değerler normal kabul edilir. Yüksek kan basıncı plasentaya yeterli miktarda kan akışı sağlanmasını önleyebilir. Bu nedenle yüksek kan basıncı problemi yaşadığınızda doktorunuzdan yardım almanız önemlidir. Bu durum bebeğinizin yeterli oranda beslenememesine ve kan yoluyla yeterli miktarda oksijen alamamasına sebep olabilir. Tüm bunlara bağlı olarak bebeğinizin büyümesi ve gelişimi yavaşlayabilir. Eğer yüksek tansiyon probleminizin kronik olduğu tanısı konulmuşsa bu durumda ilaç kullanmanız gerekebilir. Doktorunuza gebe olduğunuzu belirtmeyi ve gebeliğe uygun tansiyon ilaçları kullanmayı ihmal etmemelisiniz.

Bazı gebelerde yüksek tansiyon ya da düşük tansiyon problemi, yalnızca gebeliğe bağlı olarak gerçekleşir ve doğumun gerçekleşmesiyle birlikte ortadan kaybolur. İlk gebelikte ve çoğul gebeliklerde tansiyon problemleri daha sık görülebilir. Gebelikte hızlı kilo alımı da tansiyon problemleri yaşamanıza neden olabilir. Sağlıklı beslenerek ve yeterli miktarda sıvı tüketerek tansiyon sorunlarını azaltabilirsiniz.

Hamilelikte Hemoroit

Hemoroit hem doğum sonrasında hem de hamilelik sırasında en çok karşılaşılan sağlık problemlerindendir. Hemoroit, gebelik sebebiyle kalça bölümünde basınç oluşmasıyla ortaya çıkar. Özellikle makat pozisyonunda olan bebekler son aylarda makat sancılarına sebep olabilir. Bu bölgede oluşan yüksek basınç ve ağırlık makat bölümünde ağrılara ve damar genişlemelerine yol açabilir. Hemoroit problemleri oturma sırasında acı ve yanma, tuvalete çıkış sırasında ağrı ve acı hissetmenize neden olabilir. Makat bölgesine sıcak ya da ılık su kompresi uygulayarak hemoroit probleminden kolayca kurtulabilirsiniz. Bunun dışında eczacınıza ya da doktorunuza danışarak gebeler için uygun olan hemoroit kremleri de kullanabilirsiniz. Bir diğer adı da basur olan hemoroit problemi, hamilelik sürecinde kalın bağırsakların duvarında bulunan toplardamarların şişmesinden kaynaklanır. Bu bölgede kabaran damarlar, kan hacminin artması sebebiyle iyice şişer.

Bunun sonucunda ise varisler ortaya çıkabilir. Aslında hemoroit bu varislerden biridir. Hamilelikte yaşanan kabızlık problemleri de hemoroit sorununa yol açabilir. Özellikle uzun süren kronik kabızlık problemleri, hemoroit sorununun başlıca etkenlerindendir. Bu sorunu yaşamamak için kolay sindirebileceğiniz besinler tüketebilir, öncelikle kabızlık problemini ortadan kaldırmak için sebze ağırlıklı beslenebilirsiniz. Ayrıca günde en az 3 litre su içerek kabızlık problemini azaltabilir, buna bağlı olarak da hemoroit problemini ortadan kaldırabilirsiniz. Hamilelikte yaşanan hemoroit problemleri genellikle doğumdan sonra kendiliğinden ortadan kaybolur ve tedavi gerektirmez. Bu problem için doktorunuza danışarak yukarıda bahsi geçen küçük uygulamaları yapabilirsiniz.

Referans:

İlginizi çekebilecek en taze yazılar

8 Yaşındaki Çocuğa Nasıl Davranmalı

8 yaşındaki çocuğunuz hala sizinle bir aile olarak vakit geçirmek konusunda istekli bir yaştadır. Bu…

2 sene ago

Çocuklarda Gömük Pipi Nedir? Gömük Penis Tedavisi

Hamilelik dönemini başarıyla atlattıktan sonra nihayet bebeğinizi kucağınıza aldınız. Şimdi ise tek odak noktanız bebeğinizin…

2 sene ago

Sohbeti İlerletmek İçin Çocuklara Sorulacak Sorular

Bazı çocuk soruları, çocuğunuzu yakından tanıyarak hoşlandığı şeyleri öğrenmenize ve çocuğunuzla iletişim kurmanızı sağlar. İşte…

2 sene ago

En İyi Pişik Kremi Tavsiyeleri

Bebeklerde çoğunlukla bez kullanımından kaynaklı olarak ortaya çıkan pişik problemi için anne ve babalar en…

2 sene ago

Rahim Ağzı Kanseri Nedir? Belirtileri ve Tedavisi

Rahim ağzı kanseri, kadınlarda oldukça yaygın şekilde görülen ancak aşı ile önlenebilen nadir kanser türlerinden…

2 sene ago

Ergenliğe Giren Erkek Çocuğa Ne Anlatılır?

Anne babaların çocukları ile ilgili merak ettikleri konuların başında ergenlik dönemi gelir. Ergenlik çocukluktan erişkinliğe…

2 sene ago